Cumartesi, Mayıs 23, 2009

everything is wrong


"the story of life is quicker than wink of an eye,
the story of love is hello and goodbye,
until we meet again. "
jimi hendrix

Cuma, Mayıs 22, 2009
















Fotoğraflar Marie Claire (UK) nisan sayısından.. çok beğendimm.

Çarşamba, Mayıs 20, 2009

bitkisel yağları lavabolara dökmeyelim!



"1 litre yağ, 1 milyon litre suyu kullanılamaz, 5 milyon litre suyu içilemez duruma getirir.
1 litre kullanılmış motor yağı, 800 bin litre içme suyunu kullanılamaz hale getirir.
1 litre benzin, 800 bin litre içme suyunu kullanılamaz hale getirir.
Atık yağlar yüzeysel sulara, kanalizasyona dökülmemeli ve evsel çöplerle karıştırılmamalıdır! Evsel çöplerle karışan yağlar depolama alanlarında yangın tehlikesi oluşturmaktadır. Biriktirilmeli ve lisanslı firmalara verilmelidir. "

Bunları okuyunca bir daha asla kızartma yağlarını lavaboya dökmem dedim.. Rakamlar çok ciddi.. Biriktirip toplama yerlerine götürücem.

http://www.geridonusum.org/

http://www.albiyobir.org.tr/

Salı, Mayıs 19, 2009

Cuma, Mayıs 15, 2009

büyüdük de sanki n’oldu!


eskiden nesemiz vardi,
gülümserdik hergün,
uzaktaydi hüzün...
hayallerimiz vardi,
uçurtmalar geçen içinden,
cumartesi öğlen...
boyalarımızla oynardık,
rengarenkti her şey,
karanlığı boyardık,
ve birden büyüdük aniden,
ve birden küçüldü hayaller...
büyüdük de sanki n’oldu!
cocukluğu unuttuk,
yalanlara boğulduk.
büyüdük de sanki n’oldu!
umutları kuruttuk,
savaşta vurulduk...
büyüdük aniden...
büyüdük aniden...
koşardık bayırlarda, ağaç evler kurardık,
bedavaydi çiçekler, taçlar yapardık.
düşşek bile olsun, yeniden kalkardık,
acıtmazdı hayat
(hayat)...
ve birden büyüdük aniden,
ve birden küçüldü hayaller...
ve birden uzaklaştı gökyüzü,
ve birden gömüldük dertlere...
büyüdük aniden...
büyüdük aniden....
büyüdük aniden...
küçüldü dünyamiz...


Ogün Sanlisoy - Büyüdük Aniden

Perşembe, Mayıs 14, 2009


"...bir şeyi elinde ne kadar çok sıkarsan, avuçlarının arasından o kadar çok sızar."

Pazartesi, Mayıs 11, 2009

uykusuz her gece...


düşünceler düşünceleri kovalıyor, uyutmuyor beni. nasıl da uykum geldi deyip, başımı yastığa koyduğum anda uyku hoop gidiyor.. zaten uyuyakalsam da beş altı saat ancak uyuyorum sanırım. tv izlerken uyuyakalmışım, kabuslarla uyandım, çok uyudum sandım sonra o kadar rüya görünce, meğer on dakika uyumuşum. şaka gibi. uyku benim için hep problem ya, napıcam bilmiyorum.

uyku diye bişey hiç olmasaydı keşke.. dinlenmek için daha farklı bişi olsaydı. kendimizi yarım saat şarja takıp gücümüzü fulleseydik :)

Pazar, Mayıs 10, 2009


Cuma, Mayıs 08, 2009

anlatsam değişir miydi sanki, hiç sanmıyorum..


kalbinden bir parça koparıp geçmişe gönderiyorsun. sen artık orada kalacaksın diyosun. bu saatten sonra hatılamanın, konuşmanın, eskileri deşmenin gereği yok! hani filmlerde gülerken, kahkaha atarken birden ağlar ya insanlar. işte öyle bir duygu karmaşası içinde bir damla göz yaşın akıp gidiyor. artık hiçbişey eskisi gibi olmayacak diyosun.

hiç bir zaman duymayacağın, duysan da anlamayacağın bir çığlıktı bu... ve geçmişin derinliklerinde kayboldu.

Çarşamba, Mayıs 06, 2009

buara bişeyler yazmaya çekiniyorum. sanki kelimeler içimden çıkıp beni aşacak ve aslında kendime bile söylemeyeceğim şeyleri paylaşacaklar gibi. belki de bazı şeylerle yüzleşmeye korkuyorum. bilmiyorum aslında. kendimi ifade etmekten yoksunum. beğendiğim şarkıları koyarak buralarda olduğumu hatırlatıyorum ya da kendimle yüzleşmeyi, upuzun bir yazı yazmayı erteliyorum :)
ben hayatımdaki küçük eksikleri görmüşüm onları yerlerine koymaya çalışmışım hep. aslında dikkatle baktığımda benim hayatımda çok daha büyük eksiklikler olduğunu gördüm. ama onları yerine koyabilmem çok zor hatta bazıları artık imkansız.
işte bu gibi şeylerle yüzleşmek zor olunca yazı yazmaktan kaçıyorum, aslında bazen düşünmekten bile kaçıyorum...

you have stolen my heart

Cuma, Mayıs 01, 2009